„artık“: isim artıkisim | Substantiv, substantivisch subst <-ğı> Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) Rest, Relikt, Niederschlag, Rückstand Resteril | männlich m artık artık Reliktcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n artık artık Niederschlageril | männlich m artık kimya | ChemieCHEM Rückstanderil | männlich m artık kimya | ChemieCHEM artık kimya | ChemieCHEM Örnekler artık eksik mehr oder weniger artık eksik „artık“: zarf artıkzarf | Adverb adv <-ğı> Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) endlich, nunmehr, inzwischen, nicht mehr endlich, nunmehr, inzwischen artık artık nicht mehr in verneintem Satz artık artık Örnekler artık yaz geldi endlich ist der Sommer da artık yaz geldi artık çocuk değil sie ist kein Kind mehr artık çocuk değil artık gelmez jetzt kommt er nicht mehr artık gelmez
„ardın“ ardın Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) rückwärts Örnekler ardın ardın rückwärts ardın ardın
„arı“ arı Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) Biene Bienedişil | weiblich f arı arı Örnekler arı kovanı Bienenstockeril | männlich m arı kovanı arı gibi sehr fleißig, emsig arı gibi
„Ära“: weiblich Äraweiblich | dişil f <Ära; Ären> Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) çağ, devir çağ, devir Ära Ära
„artı“ artı Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) zusätzlich, plus, positiv zusätzlich artı artı plus artı aynı zamanda | aucha. matematik | MathematikMATH artı aynı zamanda | aucha. matematik | MathematikMATH positiv Zahl artı artı Örnekler artı işareti Pluszeichencinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n artı işareti artı yüklü positiv geladen artı yüklü
„arız“ arız [ɑː] Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) plötzlich auftretend, zufällig plötzlich auftretend arız arız zufällig arız arız Örnekler arız olmak überkommen (-e-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk) Unruheve saire | und so weiter etc arız olmak
„ara“: sıfat arasıfat | Adjektiv, adjektivisch adj Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) Zwischen-, Inter- Zwischen-, Inter- ara ara Örnekler ara hattı Demarkationsliniedişil | weiblich f ara hattı ara kapı Durchgangeril | männlich m ara kapı ara kararı hukuk | RechtswissenschaftJUR Beschlusseril | männlich m Zwischenentscheideril | männlich m ara kararı hukuk | RechtswissenschaftJUR ara mal Zwischenproduktcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n ara mal ara renk Nuancedişil | weiblich f Schattierungdişil | weiblich f ara renk ara seçim politika | PolitikPOL Nachwahldişil | weiblich f ara seçim politika | PolitikPOL ara ürün Zwischenproduktcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n ara ürün Örnekleri gizleÖrnekleri göster „ara“: isim araisim | Substantiv, substantivisch subst Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) Zwischenraum Abstand, Kluft Pause menschliche Beziehungen Zeitraum, Zwischenzeit Başka örnek... Zwischenraumeril | männlich m ara ara Abstanderil | männlich m ara ara Kluftdişil | weiblich f ara mecazi | übertragen, bildlichfig ara mecazi | übertragen, bildlichfig Örnekler arada kalmak das Nachsehen haben, leer ausgehen in eine Affäre verwickelt sein arada kalmak arada kaynamak unbeachtet bleiben sich in der Menge verlieren arada kaynamak iki arada bir derede (kalmak) zwischen allen Stühlen (sitzen) im Ungewissen (sein) iki arada bir derede (kalmak) Pausedişil | weiblich f ara ara Örnekler ara vermek (zeitweilig) unterbrechen (-e-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk) eine (kleine) Pause machen Arbeit ara vermek (menschliche) Beziehungençoğul | Plural pl ara ara Örnekler aralarını açmak (veya | oderod bozmak) (einander) entzweien (-in sie) aralarını açmak (veya | oderod bozmak) aralarını bulmak versöhnen (-in sie) aralarını bulmak aramız (aranız, araları) unsere (eure, ihre) Beziehungen aramız (aranız, araları) aramız açık (veya | oderod bozuk) unser Verhältnis ist kühl aramız açık (veya | oderod bozuk) aramız açıldı die Entfernung zwischen uns ist größer geworden aramız açıldı aramız açıldı mecazi | übertragen, bildlichfig wir haben uns überworfen aramız açıldı mecazi | übertragen, bildlichfig aramız düzeldi wir haben uns versöhnt aramız düzeldi arası hoş olmamak (-le) auf dem Kriegsfuß stehen mit arası hoş olmamak (-le) A ile B’nin arasını açmak einen Keil zwischen A und B treiben A ile B’nin arasını açmak aralarına almak (-i) aufnehmen in ihre Gruppe aralarına almak (-i) kendi aralarında sie unter sich kendi aralarında aranızda doktor var mı? ist unter Ihnen ein Arzt?, ist hier jemand Arzt? aranızda doktor var mı? iş arasında während der Arbeit iş arasında hafta arasında Werktageçoğul | Plural pl unter der Woche hafta arasında A ile B’nin arasını bulmak zwischen A und B vermitteln A ile B’nin arasını bulmak arayaveya | oder od aralarına girmek vermitteln bei Streit arayaveya | oder od aralarına girmek arayaveya | oder od aralarına girmek sich einmischen arayaveya | oder od aralarına girmek arayaveya | oder od aralarına girmek dazwischenkommen arayaveya | oder od aralarına girmek aralarına karışmak (-in) geraten zwischen (-i hali, belirtme durumu | Akkusativakk) sich gesellen zu aralarına karışmak (-in) araya gitmek konuşma dili | umgangssprachlichumg dabei draufgehen Person araya gitmek konuşma dili | umgangssprachlichumg araya gitmek flöten gehen Sache araya gitmek araya koymak (-i) jemanden zum Vermittler machen jemanden als Werkzeug benutzen araya koymak (-i) Örnekleri gizleÖrnekleri göster Zeitraumeril | männlich m ara Zwischenzeitdişil | weiblich f ara ara Örnekler arada bir zuweilen, hin und wieder arada bir ara(da) sıra(da) von Zeit zu Zeit ara(da) sıra(da) aradan üç yıl geçti es sind drei Jahre her aradan üç yıl geçti aradan çıkarmak hinter sich bringen aradan çıkarmak aradan çıkmak sich zurückziehen erledigt werden aradan çıkmak Örnekleri gizleÖrnekleri göster Örnekler masayla dolabın arasına <-in> zwischen den Tisch und den Schrank stellenve saire | und so weiter etc masayla dolabın arasına <-in> masayla dolabın arasında <-in> zwischen dem Tisch und dem Schrank stehenve saire | und so weiter etc masayla dolabın arasında <-in> masayla dolabın arasından <-in> zwischen dem Tisch und dem Schrank hervor/hindurch kommenve saire | und so weiter etc masayla dolabın arasından <-in>
„kovan“ kovan Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) Bienenstock Hülse, Kartusche, Torpedorohr Bienenstockeril | männlich m kovan kovan Örnekler arı kovanı gibi (işliyor) (es herrscht) ein reger Betrieb arı kovanı gibi (işliyor) Hülsedişil | weiblich f kovan teknik | TechnikTECH kovan teknik | TechnikTECH Kartuschedişil | weiblich f kovan askerî | MilitärMIL kovan askerî | MilitärMIL (Torpedo)Rohrcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n kovan kovan
„ar“ ar Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) Scham, Schamgefühl Schamdişil | weiblich f ar Schamgefühlcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n ar ar Örnekler ar etmek sich schämen ar etmek
„bıkmak“ bıkmak <-ar; -den> Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) überdrüssig sein, genug haben überdrüssig sein (-in hali | Genitivgen) bıkmak genug haben (von) bıkmak bıkmak Örnekler bıktım (artık)! ich hab’ genug davon, ich bin es satt! bıktım (artık)!