İngilizce-Almanca sözlük "taker"

"taker" Almanca çeviri

taker
[ˈteikə(r)]noun | Substantiv s

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
Fängerin Kundin, Abnehmerin, Interessent, Käufer, Kunde Diebin Wettender )NehmerinNehmer Einnehmer, -sammler
  • Abnehmer(in), Interessent(in), Käufer(in), Kundemasculine | Maskulinum m
    taker commercial term, commerce | Wirtschaft/VolkswirtschaftWIRTSCH
    Kundinfeminine | Femininum f
    taker commercial term, commerce | Wirtschaft/VolkswirtschaftWIRTSCH
    taker commercial term, commerce | Wirtschaft/VolkswirtschaftWIRTSCH
Örnekler
  • (Ab-, Auf-, Ein-, Hin-, Fest-, Weg-et cetera, and so on | etc., und so weiter etc)Nehmer(in)
    taker person who takes
    taker person who takes
Örnekler
  • taker of a bill commercial term, commerce | Wirtschaft/VolkswirtschaftWIRTSCH
    taker of a bill commercial term, commerce | Wirtschaft/VolkswirtschaftWIRTSCH
  • Fänger(in)
    taker catcher
    taker catcher
  • Dieb(in)
    taker thief obsolete | obsolet, begrifflich veraltetobs
    taker thief obsolete | obsolet, begrifflich veraltetobs
  • Einnehmer(in), -sammler(in)
    taker collector
    taker collector
Örnekler
  • Wettende(r)
    taker better
    taker better
und habe viele Lieferanten gefunden.
I got plenty of takers.
Kaynak: TED
Niemand außer dem Protokoll und dem Tonband lauscht uns hier.
No-one is listening to us here, apart from the minute-takers and the tape-recorders.
Kaynak: Europarl
Die Schlepperbande zeigt keine Skrupel und hat bereits einige Menschen erschlagen oder erschossen.
The hostage takers have shown no scruples and have already beaten or shot some people.
Kaynak: Europarl
Wie haben die Geiselnehmer diesen entsetzlichen Akt geplant und ausgeführt?
How did the hostage-takers plan and execute this horrific act?
Kaynak: Europarl
Wir nahmen natürlich Risiken auf uns.
We were risk takers, of course.
Kaynak: TED
Bei diesem Katz-und-Maus-Spiel haben die Risikofreudigen die Oberhand.
In this cat-and-mouse game, risk takers have the upper hand.
Kaynak: News-Commentary
Künstler gehen Risiken ein und sprechen die Wahrheit aus.
Artists are risk takers and truth speakers.
Kaynak: GlobalVoices
Ermutigt werden müssen jedoch nicht nur diejenigen, die Risiken übernehmen.
But it is not just the risk-takers who need to be encouraged.
Kaynak: Europarl
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: