İngilizce-Almanca sözlük "tariff"

"tariff" Almanca çeviri

tariff
[ˈtærif]noun | Substantiv s

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
Zolltarif Tarif Gebühren-, Kostentarif Zölle, Zoll Preisverzeichnis
  • Zolltarifmasculine | Maskulinum m
    tariff list of custom duties
    tariff list of custom duties
  • Zoll(gebührfeminine | Femininum f)masculine | Maskulinum m
    tariff customs duty
    Zölleplural | Plural pl
    tariff customs duty
    tariff customs duty
  • Tarifmasculine | Maskulinum m
    tariff charge
    tariff charge
  • Gebühren-, Kostentarifmasculine | Maskulinum m
    tariff list of charges
    tariff list of charges
  • Preisverzeichnisneuter | Neutrum n, -listefeminine | Femininum f
    tariff in hotel, restaurant British English | britisches EnglischBr
    tariff in hotel, restaurant British English | britisches EnglischBr
tariff
[ˈtærif]transitive verb | transitives Verb v/t

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
einen Tarif aufstellen für, tarifieren mit Zoll belegen auszeichnen
  • mit Zoll belegen
    tariff impose customs duty on: goods
    tariff impose customs duty on: goods
off-peak tariff
Nacht(strom)tarif
off-peak tariff
differential tariff
Differenzial-, Staffeltarif
differential tariff
preferential tariff
Vorzugstarif, -zoll
preferential tariff
Die durchschnittlichen Zölle betragen in Indien rund 30%.
India's average tariff rate is around 30%.
Kaynak: News-Commentary
Schließlich besteht die EU darauf, dass Russland geplante Exportzölle auf Holz aufhebt.
Finally, the EU insists that Russia abolish planned prohibitive export tariffs on lumber.
Kaynak: News-Commentary
Ich habe mich sehr über Ihre Ausführungen zu den Zollabstufungen gefreut.
I was very glad to hear what you said about tariff escalation.
Kaynak: Europarl
Die Gemeinschaft hat gerade den Zolltarif abgeschafft.
The Community has just given up the tariff.
Kaynak: Europarl
Tarifäre und nicht-tarifäre Handelshemmnisse müssen abgebaut werden.
Tariff and non-tariff barriers will need to come down.
Kaynak: News-Commentary
Was ist mit den vor Kurzem von den Vereinigten Staaten erhoben Importzöllen auf Reifen aus China?
What about the recent tariffs imposed by the United States on Chinese tires?
Kaynak: News-Commentary
Zweitens geht es um Steuern, Verbrauchsteuern, Preise und dergleichen.
Secondly, the proposals deal with taxes, excise, tariffs and such like.
Kaynak: Europarl
Ein bekanntes Beispiel sind die Gebühren für internationales Roaming.
A well-known example is that of the international roaming tariffs.
Kaynak: Europarl
Die USA hingegen erhoben weiterhin deutlich höhere Zölle.
The US, however, continued to charge much higher tariffs.
Kaynak: News-Commentary
Kaynak
© Princeton University

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: