whispering
adjective | Adjektiv adjTüm çevirilere genel bakış
(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
Örnekler
whispering
noun | Substantiv sTüm çevirilere genel bakış
(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
İngilizce-Almanca sözlük "whispering"
"whispering" Almanca çeviri
Die Bäume wiegten säuselnd ihre langen Zweige.
They were swaying their long whispering branches to and fro.
Kaynak: Books
Es würde Musik für Jeffs Ohren gewesen sein, hätte er gehört, was man von ihm flüsterte.
It would have been music to his soul to hear the whisperings:
Kaynak: Books
Hinter vorgehaltener Hand sprechen alle von mexikanischer Armee.
Everyone is whispering about a'Mexican army'.
Kaynak: Europarl
Sie bekam Ärger, weil sie während des Unterrichts ihrer Nachbarin etwas zugeflüstert hatte.
Getting in trouble for whispering into her best friend's ears in the middle of class.
Kaynak: TED
Tom un Mary standen knapp hinter der Tür und flüsterten miteinander.
Tom and Mary were standing just outside the door, whispering to each other.
Kaynak: Tatoeba
Sie wissen, dass selbst ein Flüstern über diese Möglichkeit die Investoren in Panik versetzen würde.
They understand that even whispering about that possibility would panic investors.
Kaynak: News-Commentary
Kaynak
- Tatoeba
- TED
- Kaynak: OPUS
- Orijinal metin kaynağı: WIT³
- Orijinal metin kaynağı: TED
- Orijinal veri tabanı: TED Talk Parallel Corpus
- Europarl
- Kaynak: OPUS
- Orijinal metin kaynağı: Europäisches Parlament
- Orijinal veri tabanı: Europarl Parallel Corups
- Books
- Kaynak: OPUS
- Orijinal metin kaynağı: Bilingual Books
- News-Commentary
- Kaynak: OPUS
- Orijinal veri tabanı: News Commentary
