İngilizce-Almanca sözlük "younger"

"younger" Almanca çeviri

younger
[ˈjʌŋgə(r)]comparative | Komparativ komp

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
  • younger → bkz „young“
    younger → bkz „young“
younger
[ˈjʌŋgə(r)]noun | Substantiv s

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
Jüngerer
  • Jüngere(r)
    younger
    younger
we are younger than them
wir sind jünger als sie
we are younger than them
younger
younger
the younger Pitt
der Jüngere Pitt (engl. Staatsmann)
the younger Pitt
younger than he
jünger als er
younger than he
parallel cases except that A is younger than B
Parallelfälle, außer, dass A jünger als B ist
parallel cases except that A is younger than B
he is younger than his brother
er ist jünger als sein Bruder
he is younger than his brother
prose, the younger sister of verse
Prosa, die jüngere Schwester der Dichtung
prose, the younger sister of verse
it’s no fun having to look after three younger sisters
es ist nicht gerade ein Vergnügen, auf drei jüngere Schwestern aufzupassen
it’s no fun having to look after three younger sisters
Einige der jüngeren Offiziere beschwerten sich über Korruption.
Some of the younger officers complained about corruption.
Kaynak: News-Commentary
Ein jüngerer Ideologe von al-Qaida ist jedoch überzeugender.
A younger Al Qaeda ideologue is more convincing, however.
Kaynak: News-Commentary
Vielmehr wagte sie Kriege, die die jüngere Generation wahrlich inspirierte.
She, in fact, waged wars that were truly inspirational for the younger generation.
Kaynak: GlobalVoices
Die junge Generation stellt im Iran deutlich die Mehrheit der Bevölkerung dar.
The younger generation constitutes the vast majority of the population in Iran.
Kaynak: Europarl
Er hat natürlich Recht: Wir werden alle nicht jünger.
Indeed, he is quite right: none of us are getting any younger.
Kaynak: Europarl
Als dann ihr jüngerer Sohn heiratete, merkten wir, wie sehr sie von Meena beeinflusst war.
When she had her younger son married, we realized how she was affected by Meena.
Kaynak: GlobalVoices
Abbas muss seine Macht auch mit disziplinierteren, jüngeren Politikern teilen.
Abbas must also share power with more disciplined, younger leaders.
Kaynak: News-Commentary
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: