Almanca-İngilizce sözlük "linear"

"linear" İngilizce çeviri

linear
[lineˈaːr]Adjektiv | adjective adj

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • linear, straight-line (attributiv, beifügend | attributive useattr)
    linear gerade
    linear gerade
Örnekler
  • lineare Gleichung Mathematik Mathematik | mathematics mathematicsMATH
    linear equation
    lineare Gleichung Mathematik Mathematik | mathematics mathematicsMATH
  • linear
    linear Wirtschaft/Volkswirtschaft | commercial term, commerceWIRTSCH
    at fixed rates
    linear Wirtschaft/Volkswirtschaft | commercial term, commerceWIRTSCH
    linear Wirtschaft/Volkswirtschaft | commercial term, commerceWIRTSCH
Örnekler
  • linear
    linear Telefon, Nachrichtentechnik, Telekommunikation Telefon, Nachrichtentechnik, Telekommunikation | telecommunications telecommunicationsTEL
    linear Telefon, Nachrichtentechnik, Telekommunikation Telefon, Nachrichtentechnik, Telekommunikation | telecommunications telecommunicationsTEL
Örnekler
  • lineare Amplitudenverzerrung
    amplitude-frequency distortion
    lineare Amplitudenverzerrung
linear
Femininum | feminine f <Linear; keinPlural | plural pl> Sprachwissenschaft | linguisticsLING

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
  • nur in Linear A [B] altgriech. Schrift
    Linear A [B]
    nur in Linear A [B] altgriech. Schrift
But, you know, we have become obsessed with this linear narrative.
Aber wissen Sie, wir sind wirklich von diesem linearen Erzählschema besessen geworden.
Kaynak: TED
All of audio as we know it is an attempt to be more and more perfectly linear.
Jede Tontechnik, die wir kennen, ist ein Versuch, zunehmend perfekt linear zu sein.
Kaynak: TED
The air is not linear, as we've always been taught.
Die Luft ist nicht linear, wie es uns immer beigebracht wurde.
Kaynak: TED
There is a big difference between linear and exponential growth.
Es gibt einen entscheidenden Unterschied zwischen linearem und exponentiellem Wachstum.
Kaynak: TED
It's not linear. And our intuition is linear.
Sie ist nicht linear. Unsere Intuition ist jedoch linear geprägt.
Kaynak: TED
It's not linear. And our intuition is linear.
Sie ist nicht linear. Unsere Intuition ist jedoch linear geprägt.
Kaynak: TED
Whereas in the West, time is linear.
Aber im Westen ist die Zeit linear.
Kaynak: TED
My main message is that progress in technology is exponential, not linear.
Meine Hauptbotschaft ist, dass der Fortschritt von Technologie exponentiell ist, nicht linear.
Kaynak: TED
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: