Almanca-İngilizce sözlük "stopp"

"stopp" İngilizce çeviri

stopp
[ʃtɔp]Interjektion, Ausruf | interjection int

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • stop!
    stopp halt
    stopp halt
The left hand began to describe circles.
Wieder beschrieb der Arm-- diesmal der linke-- gewaltige Kreise.,, Steuerbord stopp!!
Kaynak: Books
Kaynak

"Stopp" İngilizce çeviri

Stopp
Maskulinum | masculine m <Stopps; Stopps>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • stop(page)
    Stopp Unterbrechung
    Stopp Unterbrechung
  • hitchhiking
    Stopp Trampen umgangssprachlich | familiar, informalumg <nurSingular | singular sg>
    Stopp Trampen umgangssprachlich | familiar, informalumg <nurSingular | singular sg>
  • ban
    Stopp Wirtschaft/Volkswirtschaft | commercial term, commerceWIRTSCH für Import
    Stopp Wirtschaft/Volkswirtschaft | commercial term, commerceWIRTSCH für Import
  • freeze
    Stopp Wirtschaft/Volkswirtschaft | commercial term, commerceWIRTSCH für Löhne, Gehälter, Preise etc
    Stopp Wirtschaft/Volkswirtschaft | commercial term, commerceWIRTSCH für Löhne, Gehälter, Preise etc
  • stop
    Stopp Film, Kino | filmFILM Fernsehen | televisionTV Ende einer Aufnahme
    Stopp Film, Kino | filmFILM Fernsehen | televisionTV Ende einer Aufnahme
Örnekler
  • Stopp!
    Stopp!
  • drop shot
    Stopp Sport | sportsSPORT beim Tennis etc
    Stopp Sport | sportsSPORT beim Tennis etc
Stop. Stop. How do you feel?
Stopp. Stopp. Wie fühlen Sie sich?
Kaynak: TED
There was the Maastricht 3% rule, which meant an automatic block on social issues.
Es gab die 3%-Norm von Maastricht und somit den automatischen Stopp für soziale Themen.
Kaynak: Europarl
It is time that this House called for the cessation of accession negotiations.
Es ist an der Zeit, dass das Europäische Parlament den Stopp der Beitrittsverhandlungen fordert.
Kaynak: Europarl
From the 19th century onwards, it has been clear that a red light is a signal to stop.
Seit dem 19. Jahrhundert ist es klar, dass das rote Licht ein Signal ist, das Stopp bedeutet.
Kaynak: Europarl
First it was stopped and then it was included in the national priority programme.
Einmal gibt es einen Stopp, dann kommt es in das nationale Prioritätenprogramm.
Kaynak: Europarl
It is time to call a halt.
Es ist an der Zeit, Stopp zu sagen.
Kaynak: Europarl
I wonder why there is so little noise about school ban in Panjgur and Turbat?
Ich frage mich, warum es so wenig Lärm zum Stopp von Schulen in Panjgur und Turbat gibt?
Kaynak: GlobalVoices
Stop. Stop. How do you feel?
Stopp. Stopp. Wie fühlen Sie sich?
Kaynak: TED
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: