İngilizce-Almanca sözlük "neighbor"

"neighbor" Almanca çeviri

neighbor
noun | Substantiv s, neighbour [ˈneibə(r)]especially | besonders besonders British English | britisches EnglischBr

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • Nachbar(in)
    neighbor
    neighbor
Örnekler
  • Tischnachbar(in)
    neighbor at table
    neighbor at table
  • Nächstermasculine | Maskulinum m
    neighbor fellow human
    Mitmenschmasculine | Maskulinum m
    neighbor fellow human
    neighbor fellow human
neighbor
adjective | Adjektiv adj

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

neighbor
transitive verb | transitives Verb v/t

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • (an)grenzenor | oder od (an)stoßen an (accusative (case) | Akkusativakk)
    neighbor border on
    neighbor border on
  • sich (jemandem oder etwas) nähern
    neighbor rare | seltenselten (approach)
    neighbor rare | seltenselten (approach)
  • in die Nähe stellen, heranbringen (to anaccusative (case) | Akkusativ akk)
    neighbor put near obsolete | obsolet, begrifflich veraltetobs
    neighbor put near obsolete | obsolet, begrifflich veraltetobs
neighbor
intransitive verb | intransitives Verb v/i

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • grenzen (upon anaccusative (case) | Akkusativ akk)
    neighbor border
    neighbor border
  • nachbarlichor | oder od freundlich sein
    neighbor rare | seltenselten (be neighbourly)
    neighbor rare | seltenselten (be neighbourly)
Wir sprechen über die Bedeutung von Nachbarn.
We talk about the importance of neighbors.
Kaynak: GlobalVoices
Chinas Ärger mit den Nachbarn
China s Trouble ’ with the Neighbors
Kaynak: News-Commentary
Europäische Muslime sind nicht weniger friedfertig als ihre nicht-muslimischen Nachbarn.
European Muslims are no less peaceful than their non-Muslim neighbors.
Kaynak: News-Commentary
Das enge Verhältnis der beiden benachbarten Königreiche ist kein Staatsgeheimnis.
It's no state secret that the neighboring kingdoms have a close relationship.
Kaynak: GlobalVoices
Ein wertvoller Beitrag für eine veränderte Sichtweise auf Rumänien.
It is, in fact, located in neighboring Transnistria.
Kaynak: GlobalVoices
In der benachbarten Slowakei beträgt die Strafe hierfür, wie in Polen, drei Jahre.
In neighboring Slovakia, the penalty for personal possession is, as in Poland, up to three years.
Kaynak: News-Commentary
Ihre Ernährung ist miserabel besonders im Vergleich zu der von Bushs texanischen Nachbarn.
They have a miserable diet not least when compared – with Bush s Texan neighbors ’.
Kaynak: News-Commentary
Ihre Nachbarin und Freundin Alice Codjo fühlt genauso.
This feeling is shared by her neighbor and friend, Alice Codjo.
Kaynak: GlobalVoices
Der Blick der Nachbarn auf Afghanistan
The view from the Neighbors
Kaynak: GlobalVoices
Der Iran scheint, zumindest verglichen mit seinen Nachbarn, relativ stabil zu sein.
For its part, Iran seems relatively stable, at least compared to its neighbors.
Kaynak: News-Commentary
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: