Almanca-İngilizce sözlük "abgrenzen"

"abgrenzen" İngilizce çeviri

abgrenzen
transitives Verb | transitive verb v/t <trennbar | separabletrennb; -ge-; h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • mark the limits of, mark off (oder | orod out)
    abgrenzen Grundstück etc
    delimit
    abgrenzen Grundstück etc
    demarcate
    abgrenzen Grundstück etc
    abgrenzen Grundstück etc
Örnekler
  • die Felder durch Hecken abgrenzen
    to divide the fields by hedges
    die Felder durch Hecken abgrenzen
  • mark out
    abgrenzen durch Striche
    line off
    abgrenzen durch Striche
    abgrenzen durch Striche
  • distinguish
    abgrenzen figurativ, in übertragenem Sinn | figurative(ly)fig
    abgrenzen figurativ, in übertragenem Sinn | figurative(ly)fig
Örnekler
abgrenzen
reflexives Verb | reflexive verb v/r

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
It therefore indicates a moment that separates one stage from another.
Es deutet daher auf einen Moment hin, der eine Phase von einer anderen abgrenzt.
Kaynak: Europarl
This implies a certain practical distribution of work between the two strategies.
Das heißt, die Arbeitsfelder beider Strategien müssen genau voneinander abgegrenzt werden.
Kaynak: Europarl
Those powers are clearly delineated between the institutions and the Parliament as a whole.
Diese Befugnisse sind zwischen den Institutionen und dem Parlament als Ganzem klar abgegrenzt.
Kaynak: Europarl
At every turn a majority of this Parliament seems to be trying to disassociate themselves from him.
Es sieht ganz so aus, als ob sich die Mehrheit dieses Parlaments von ihm abgrenzen wollte.
Kaynak: Europarl
Secondly, we had to draw a dividing line between infrastructure and superstructure.
Zweitens kam es darauf an, abzugrenzen zwischen Infrastruktur und Suprastruktur.
Kaynak: Europarl
Herein lies the difference between the European Union and others who have intervened.
Hier kann sich die Europäische Union deutlich von Interventionen anderer Art abgrenzen.
Kaynak: Europarl
Now this is necessary to distinguish the self from the environment.
Das ist notwendig, damit es sich von seiner Umwelt abgrenzen kann.
Kaynak: TED
The football field is marked off and opposed to the surrounding world.
Das Fußballfeld ist abgegrenzt von der übrigen Welt und steht zu ihr im Gegensatz.
Kaynak: News-Commentary
Responsibilities must be clearly delimited.
Die Kompetenzen müssen klar abgegrenzt werden.
Kaynak: Europarl
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: