Almanca-İngilizce sözlük "hinfahren"

"hinfahren" İngilizce çeviri

hinfahren
intransitives Verb | intransitive verb v/i <irregulär, unregelmäßig | irregularirr,trennbar | separable trennb; -ge-; sein>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • drive (oder | orod go) there
    hinfahren mit Fahrzeug
    hinfahren mit Fahrzeug
Örnekler
  • pass (oder | orod run)
    hinfahren berühren figurativ, in übertragenem Sinn | figurative(ly)fig
    hinfahren berühren figurativ, in übertragenem Sinn | figurative(ly)fig
Örnekler
  • mit der Hand über (Akkusativ | accusative (case)akk) etwas hinfahren
    to run (oder | orod pass) one’s hand overetwas | something sth
    mit der Hand über (Akkusativ | accusative (case)akk) etwas hinfahren
  • über die Tasten hinfahren
    to sweep over the keys
    über die Tasten hinfahren
  • go away
    hinfahren weggehen poetisch, dichterisch | poetic, poeticallypoet
    depart
    hinfahren weggehen poetisch, dichterisch | poetic, poeticallypoet
    hinfahren weggehen poetisch, dichterisch | poetic, poeticallypoet
Örnekler
hinfahren
transitives Verb | transitive verb v/t <h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
dicht längs der Küste hinfahren
to skirt (oder | orod hug) the coast
dicht längs der Küste hinfahren
What's the point of driving anywhere?
Wozu sollte man irgendwo hinfahren?
Kaynak: Tatoeba
I therefore want to go there, talk about human rights and defend them.
Ich möchte also hinfahren, über die Menschenrechte reden und sie verteidigen.
Kaynak: Europarl
But now the hope of seeing Vronsky had brought Anna.
Jetzt aber beabsichtigte Anna, in der Hoffnung, Wronski dort zu treffen, doch hinzufahren.
Kaynak: Books
And he is going there again.
Und er wird bald wieder zu ihnen hinfahren.
Kaynak: Books
Tom drove Mary all over the place.
Tom hat Mary überall hingefahren.
Kaynak: Tatoeba
Now, y'all know where I'm going with this.
Nun, Sie alle wissen, wo mich das hinführen wird.
Kaynak: TED
The problem is that journalists dare not travel to the place.
Das Problem besteht auch darin, daß sich Journalisten nicht hinzufahren trauen.
Kaynak: Europarl
When we go there we are told by the PKK that this is the last battle.
Wann immer man hinfährt, hört man von Seiten der PKK, daß es das letzte Gefecht sei.
Kaynak: Europarl
Then, as I mentioned earlier, I asked my people to go down there and this took some time.
Anschließend bat ich meine Beamten, wie gesagt, hinzufahren, und das hat eine Weile gedauert.
Kaynak: Europarl
Where is it all going to end?
Wo soll das alles hinführen?
Kaynak: Europarl
I want to go there and I want to talk.
Ich will hinfahren, und ich will reden.
Kaynak: Europarl
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: