Almanca-İngilizce sözlük "verstummen"

"verstummen" İngilizce çeviri

verstummen
[-ˈʃtʊmən]intransitives Verb | intransitive verb v/i <kein ge-; sein>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • fall (oder | orod grow) silent
    verstummen von Personen
    verstummen von Personen
Örnekler
  • subside
    verstummen von Beifall, Wind etc
    cease
    verstummen von Beifall, Wind etc
    verstummen von Beifall, Wind etc
  • die (oder | orod fade) away
    verstummen verklingen
    verstummen verklingen
  • stop
    verstummen von Gerüchten etc figurativ, in übertragenem Sinn | figurative(ly)fig
    cease
    verstummen von Gerüchten etc figurativ, in übertragenem Sinn | figurative(ly)fig
    verstummen von Gerüchten etc figurativ, in übertragenem Sinn | figurative(ly)fig
Örnekler
  • solche Kritiken sind verstummt
    such criticisms have ceased
    solche Kritiken sind verstummt
  • become mute
    verstummen Sprachwissenschaft | linguisticsLING von Lauten
    verstummen Sprachwissenschaft | linguisticsLING von Lauten
verstummen
Neutrum | neuter n <Verstummens; als Substantiv gebraucht | used as a nounsubstVerb | verb v>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
Karenin was silent, thoughtfully turning over the leaves of his manuscript.
Alexei Alexandrowitsch verstummte und blätterte nachdenklich in seinem Manuskript.
Kaynak: Books
The voices were silent and he entered.
Die Stimmen verstummten, und er trat ein.
Kaynak: Books
The family doctor stopped respectfully in the middle of what he was saying.
Der Hausarzt verstummte achtungsvoll mitten in seiner Darlegung.
Kaynak: Books
But the talk stopped and his improper question was heard.
Aber die Redenden verstummten gerade in dem Augenblicke, und die unpassende Frage wurde gehört.
Kaynak: Books
The buzz of study ceased.
Alles Geräusch der Arbeitenden verstummte.
Kaynak: Books
Some FM stations have been locked down and are silent.
Einige FM-Sender wurden geschlossen und sind verstummt.
Kaynak: News-Commentary
That Pakistan's liberal voices will now be silenced.
Dass die liberalen Stimmen Pakistans jetzt verstummen werden.
Kaynak: Europarl
His laughter and shouts never ceased.
Sein Lachen und Schreien verstummte keinen Augenblick.
Kaynak: Books
He glanced at her; she blushed and was silent.
Er sah sie an; sie errötete und verstummte.
Kaynak: Books
Where a single political party dominates, other voices grow silent.
Wo eine einzige Partei dominiert, verstummen andere Stimmen.
Kaynak: Europarl
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: