Almanca-İngilizce sözlük "Zensur"

"Zensur" İngilizce çeviri

Zensur
[tsɛnˈzuːr]Femininum | feminine f <Zensur; Zensuren>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • censorship
    Zensur staatliche Aufsichtoder | or od Prüfstelle <nurSingular | singular sg>
    censure
    Zensur staatliche Aufsichtoder | or od Prüfstelle <nurSingular | singular sg>
    Zensur staatliche Aufsichtoder | or od Prüfstelle <nurSingular | singular sg>
Örnekler
  • der Film ist von der Zensur verboten <nurSingular | singular sg>
    the film has been censored
    der Film ist von der Zensur verboten <nurSingular | singular sg>
  • einer strengen Zensur unterliegen <nurSingular | singular sg>
    to be subject to severe censorship
    einer strengen Zensur unterliegen <nurSingular | singular sg>
  • die Briefe gehen durch die Zensur <nurSingular | singular sg>
    the letters are censored
    die Briefe gehen durch die Zensur <nurSingular | singular sg>
  • censorship
    Zensur Psychologie | psychologyPSYCH <nurSingular | singular sg>
    Zensur Psychologie | psychologyPSYCH <nurSingular | singular sg>
  • mark
    Zensur Note
    grade
    Zensur Note
    Zensur Note
Örnekler
  • sie hat in allen Fächern gute Zensuren
    she has obtained (oder | orod got) good marks in all subjects
    sie hat in allen Fächern gute Zensuren
  • (term) reportSingular | singular sg
    Zensur Zeugnis <Plural | pluralpl>
    Zensur Zeugnis <Plural | pluralpl>
Örnekler
Official censorship is imposed, and the state is the sole owner of the printing houses.
Es gibt eine offizielle Zensur, und der Staat ist Alleininhaber der Druckereien.
Kaynak: Europarl
Madagascar: Protester Freed, Journalists Demonstrate Against Censorship · Global Voices
Madagaskar: Demonstrant freigelassen, Journalisten demonstrieren gegen Zensur
Kaynak: GlobalVoices
Censorship is unlikely to solve the problem.
Auch Zensur ist wahrscheinlich keine Lösung des Problems.
Kaynak: News-Commentary
Tech-savvy young people tend to circumvent attempts at official censorship.
Technisch versierte junge Menschen umgehen die Versuche der offiziellen Zensur tendenziell.
Kaynak: News-Commentary
Egypt: 89% of Youth Support Internet Censorship Law · Global Voices
Ägypten: 89% der Jugendlichen unterstützen Gesetz zur Zensur des Internets
Kaynak: GlobalVoices
Censorship and persecution are part of everyday life.
Zensur und Verfolgung sind an der Tagesordnung.
Kaynak: Europarl
Preventing that is a task for the educator and not for the censor.
Das zu verhindern ist Aufgabe der Erziehung und nicht der Zensur.
Kaynak: Europarl
There is no value to censorship whatsoever.
Die Ganze Zensur ist wertlos.
Kaynak: GlobalVoices
Indeed, official censorship is only the tip of an iceberg of cultural censorship.
In der Tat ist die offizielle Zensur nur die Spitze des Eisbergs der kulturellen Zensur.
Kaynak: News-Commentary
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: