führen- Türkçe-çeviri - Langenscheidt Almanca-Türkçe sözlük

"führen" Türkçe çeviri

„führen“: transitives Verb

führen

transitives Verb | geçişli fiil v/t <haben | geçmiş zaman „haben“ fiiliyleh.>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

yol göstermek, dolaştırmak, gezdirmek, eşlik etmek işletmek, yönetmek, yapmak, yönetmek satmak, bulundurmak, tutmak götürmek, mihmandarlık etmek

yol göstermek (-e)
führen

führen
dolaştırmak, gezdirmek
führen (≈ herumführen)

mihmandarlık etmek (-e)
führen (≈ herumführen)

führen (≈ herumführen)
eşlik etmek (-e)
führen (≈ geleiten)

führen (≈ geleiten)
götürmek
führen (≈ bringen)

führen (≈ bringen)

Örnekler

jemanden führen durch

jemandem | biri(si)nebiri(si)ne -i göstermek/gezdirmek

jemanden führen durch

işletmek, yönetmek
führen Betrieb, Haushaltund so weiter | ve saire etc

führen Betrieb, Haushaltund so weiter | ve saire etc
yapmak, yönetmek
führen Gesprächund so weiter | ve saire etc

führen Gesprächund so weiter | ve saire etc

satmak, bulundurmak
führen Waren

führen Waren
tutmak
führen Buch, Konto

führen Buch, Konto

„führen“: intransitives Verb

führen

intransitives Verb | geçişsiz fiil v/i <haben | geçmiş zaman „haben“ fiiliyleh.>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

çıkmak, başta gelmek

çıkmak (zu -e)
führen Straße

führen Straße
başta gelmek
führen Sport | sporSPORT Team

führen Sport | sporSPORT Team

Örnekler

das führt zu nichts

bu (hiç)bir sonuç vermez

das führt zu nichts

Şu sözcük için örnek cümleler: "führen"

Protokoll führen

zabıt tutmak

Protokoll führen

ein Schattendasein führen

dikkati çekmeden yaşayıp gitmek

ein Schattendasein führen

einen Dialog führen

diyalogta bulunmak

einen Dialog führen

Klage führen über

şikâyette bulunmak -den

Klage führen über

einen Kleinkrieg führen mit

ile didişme

einen Kleinkrieg führen mit

Kartei führen (über üzerine)

kartotek tutmak

Kartei führen (über üzerine)

sich (Dativ | -e halidat)etwas | bir şey(i) etwas zu Gemüte führen

bş-i tadına vararak yemek/okumak vs

sich (Dativ | -e halidat)etwas | bir şey(i) etwas zu Gemüte führen

Regie führen (bei)

yönetmek (-i)

Regie führen (bei)

das Kommando führen

komuta etmek

das Kommando führen

etwas | bir şey(i)etwas im Schilde führen

bir art niyeti olmak (-in)

etwas | bir şey(i)etwas im Schilde führen

(jemandem) den Haushalt führen

(jemandes | biri(si)ninbiri(si)nin) ev işlerini görmek

(jemandem) den Haushalt führen

jemanden aufs Glatteis führen

jemanden | biri(si)nibiri(si)ni kandırmak/aldatmak

jemanden aufs Glatteis führen

jemandemetwas | bir şey(i) etwas vor Augen führen

jemandem | biri(si)nebiri(si)ne bş-i göstermek, açıklamak

jemandemetwas | bir şey(i) etwas vor Augen führen

jemanden hinters Licht führen

jemanden | biri(si)nibiri(si)ni kandırmak

jemanden hinters Licht führen

Krieg führen

savaşmak (gegen -e karşı)

Krieg führen

Buch führen über

muhasebesini tutmak (Akkusativ | -i hali, belirtme durumuakk -in)

Buch führen über

jemanden an der Hand führen

jemanden | biri(si)nibiri(si)ni elinden tutup götürmek

jemanden an der Hand führen

Kartei führen (über üzerine)

fişlemek (-i)

Kartei führen (über üzerine)

einen aussichtslosen Kampf führen

ümitsiz bir savaş vermek

einen aussichtslosen Kampf führen

etwas | bir şey(i)etwas ad absurdum führen

bş-in saçmalığını göstermek

etwas | bir şey(i)etwas ad absurdum führen

Almanca-Türkçe sözlük "führen"