Almanca-İngilizce sözlük "aussuchen"

"aussuchen" İngilizce çeviri

aussuchen
transitives Verb | transitive verb v/t <trennbar | separabletrennb; -ge-; h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • choose, select, pick (etwas | somethingsth) (out)
    aussuchen auswählen
    aussuchen auswählen
Örnekler
  • sort (oder | orod pick) (etwas | somethingsth) out
    aussuchen aussortieren
    aussuchen aussortieren
  • search (nach etwas foretwas | something sth)
    aussuchen Taschen etc
    aussuchen Taschen etc
aussuchen
intransitives Verb | intransitive verb v/i

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
  • weit aussuchen Jagd | huntingJAGD von Hund
    to run a length
    weit aussuchen Jagd | huntingJAGD von Hund
aussuchen
Neutrum | neuter n <Aussuchens>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

seine Partner wahllos aussuchen
seine Partner wahllos aussuchen
The standard rap against industrial policy is that governments cannot pick winners.
Die Standardkritik an der Industriepolitik lautet, dass der Staat keine Gewinner aussuchen kann.
Kaynak: News-Commentary
PRINCETON Europe – can choose its own musical accompaniment to its latest crisis.
PRINCETON Europa kann sich seine eigene Begleitmusik zu seiner jüngsten Krise aussuchen.
Kaynak: News-Commentary
I think you could have chosen something better to bring Europe closer to the people.
Ich meine, Sie hätten sich etwas Besseres aussuchen sollen, um Europa den Bürgern näher zu bringen.
Kaynak: Europarl
There cannot be a pick-and-choose system.
Da kann man sich nichts aussuchen.
Kaynak: Europarl
(Moreover, they increasingly want to choose their own partner.)
(Außerdem wollen sie auch zunehmend ihre Partner selbst aussuchen.)
Kaynak: News-Commentary
In tough times, according to this view, one cannot choose one s allies ’.
In schweren Zeiten kann man sich laut dieser Sichtweise seine Verbündeten nicht aussuchen.
Kaynak: News-Commentary
The list is endless- take your pick.
Diese Liste ließe sich beliebig fortsetzen, Sie können sich aussuchen, was Sie gerne hätten.
Kaynak: Europarl
The fraudsters will seek out those countries that have the least protection.
Die Betrüger werden sich Länder aussuchen, in denen der Schutz am geringsten ist.
Kaynak: Europarl
But no country has the luxury of choosing its neighbors.
Aber kein Land genießt den Luxus, sich seine Nachbarn aussuchen zu können.
Kaynak: News-Commentary
Have the Japanese people opted for it?
Haben sich die Menschen in Japan das bewusst ausgesucht? & #160;
Kaynak: News-Commentary
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: