Almanca-İngilizce sözlük "provozieren"

"provozieren" İngilizce çeviri

provozieren
[provoˈtsiːrən]transitives Verb | transitive verb v/t <kein ge-; h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • provoke
    provozieren reizen
    provozieren reizen
Örnekler
  • jemanden zu etwas provozieren
    to provokejemand | somebody sb toetwas | something sth
    jemanden zu etwas provozieren
  • ich lasse mich von Ihnen nicht provozieren!
    I won’t let you provoke me!
    ich lasse mich von Ihnen nicht provozieren!
  • provoke
    provozieren hervorrufen
    cause
    provozieren hervorrufen
    trigger
    provozieren hervorrufen
    provozieren hervorrufen
Örnekler
  • provoke
    provozieren Medizin | medicineMED Krankheitserscheinungen etc
    provozieren Medizin | medicineMED Krankheitserscheinungen etc
provozieren
[provoˈtsiːrən]intransitives Verb | intransitive verb v/i

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
provozieren
Neutrum | neuter n <Provozierens>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • provocation
    provozieren auch | alsoa. Medizin | medicineMED
    provozieren auch | alsoa. Medizin | medicineMED
Castro has provoked the EU.
Castro hat die EU provoziert.
Kaynak: Europarl
Nor does anyone suggest that he might be inviting crime.
Ebenso wenig würde man unterstellen, dass er eine kriminelle Handlung geradezu provoziert.
Kaynak: Europarl
A boycott would merely provoke nationalist hostility in China.
Ein Boykott würde bloß nationalistische Feindseligkeit in China provozieren.
Kaynak: News-Commentary
A lamb, after all, does not provoke a bear.
Ein Lamm sollte schließlich keinen Bären provozieren.
Kaynak: News-Commentary
Political prisoners are also regularly verbally attacked and provoked.
Politische Gefangene werden außerdem regelmäßig verbal attackiert und provoziert.
Kaynak: GlobalVoices
That shows just how provocative a prize this is, and how important it is.
Das zeigt, wie provozierend und wie wichtig dieser Preis ist.
Kaynak: Europarl
Now, Mr Schultz has issued a challenge and Mr Elles is going to respond to it.
Selbstredend hat der Kollege Schulz provoziert, und Herr Elles greift die Provokation auf.
Kaynak: Europarl
Its slippery surface has caused thousands of accidents.
Ihre rutschige Oberfläche hat Tausende von Unfällen provoziert.
Kaynak: GlobalVoices
Anyone familiar with Iran knows that this provokes only a defiant response.
Jeder, der mit Iran vertraut ist, weiß, dass dies lediglich eine Trotzreaktion provoziert.
Kaynak: News-Commentary
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: