Almanca-İngilizce sözlük "straffen"

"straffen" İngilizce çeviri

straffen
[ˈʃtrafən]transitives Verb | transitive verb v/t <h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
tauten, tighten tighten lift render concise, tighten up streamline rein up, draw in, tighten
  • tauten
    straffen Seil etc
    tighten
    straffen Seil etc
    straffen Seil etc
  • tighten
    straffen Tuch, Decke etc
    straffen Tuch, Decke etc
  • rein (oder | orod pull) up, draw in, tighten
    straffen Zügel
    straffen Zügel
  • lift
    straffen Haut, Muskulatur etc
    straffen Haut, Muskulatur etc
Örnekler
  • render (etwas | somethingsth) concise, tighten (etwas | somethingsth) up
    straffen Text, Handlung etc
    straffen Text, Handlung etc
  • streamline
    straffen Organisation
    straffen Organisation
straffen
[ˈʃtrafən]reflexives Verb | reflexive verb v/r

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
become firm tauten straighten
Örnekler
  • sich straffen von Seil etc
    sich straffen von Seil etc
  • become firm
    straffen von Muskulatur etc
    straffen von Muskulatur etc
  • tauten
    straffen von Haut
    straffen von Haut
  • straighten
    straffen von Haltung etc
    straffen von Haltung etc
straffen
Neutrum | neuter n <Straffens>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)
lift face-lift
  • lift
    straffen der Muskulatur etc
    straffen der Muskulatur etc
  • face-lift
    straffen der Gesichtshaut
    straffen der Gesichtshaut
Can we tighten-up the contracts granted to these bodies?
Können wir die mit diesen Gremien geschlossenen Verträge straffen?
Kaynak: Europarl
I, for my part, tried to keep the report brief.
Ich versuche meinerseits, den Bericht zu straffen.
Kaynak: Europarl
We really need to tighten up our regulations.
Wir müssen unsere Bestimmungen wirklich straffen.
Kaynak: Europarl
Do not resort to a ban- tighten up the rules on labelling instead.
Vermeiden Sie ein Verbot- straffen Sie stattdessen die Regeln für die Etikettierung.
Kaynak: Europarl
For its part, Russia must streamline its procedures at the borders.
Russlands Aufgabe muss es sein, die eigenen Abfertigungsverfahren zu straffen.
Kaynak: Europarl
To this end, it recommends streamlining existing European instruments.
Dazu wird empfohlen, die bestehenden politischen Instrumente zu straffen.
Kaynak: Europarl
Together with a firm Stability Pact, we need structural reforms.
Wir brauchen einen straffen Stabilitätspakt und strukturelle Reformen.
Kaynak: Europarl
He has had a very challenging task to streamline the measures of coordination.
Er stand vor der großen Herausforderung, die Koordinierungsmaßnahmen zu straffen.
Kaynak: Europarl
Firstly, we need to narrow down the guidelines.
Wir müssen erstens die Leitlinien straffen.
Kaynak: Europarl
Third, as with ECHO, the procedures must be streamlined.
Drittens geht es darum, die Verfahren wie bei ECHO zu straffen.
Kaynak: Europarl
Yes, the Federal Reserve could tighten monetary policy.
Ja, die Federal Reserve könnte ihre Geldpolitik straffen.
Kaynak: News-Commentary
Therefore, our task is to make the requirements in the directive tighter and more concrete.
Darum ist es jetzt unsere Aufgabe, die Forderungen der Richtlinie zu straffen und zu konkretisieren.
Kaynak: Europarl
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: