Almanca-İngilizce sözlük "trösten"

"trösten" İngilizce çeviri

trösten
[ˈtrøːstən]transitives Verb | transitive verb v/t <h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • comfort
    trösten Trost zusprechen
    console
    trösten Trost zusprechen
    trösten Trost zusprechen
Örnekler
  • ich tröstete ihn über seinen Verlust
    I consoled him on his loss
    ich tröstete ihn über seinen Verlust
  • sie war nicht zu trösten
    she was inconsolable (oder | orod unconsolable)
    sie war nicht zu trösten
  • das kann mich nicht trösten
    I find (oder | orod there is) little comfort in that
    das kann mich nicht trösten
trösten
[ˈtrøːstən]reflexives Verb | reflexive verb v/r

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
trösten
Neutrum | neuter n <Tröstens>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

lass dich trösten!
lass dich trösten!
He tried to comfort her, but she kept crying.
Er versuchte, sie zu trösten, doch sie weinte weiter.
Kaynak: Tatoeba
Let no one say anything to me.
Man soll mich nicht trösten wollen!
Kaynak: Books
He consoled himself with the thought that it might have been worse.
Er tröstete sich mit dem Gedanken, dass es schlimmer hätte sein können.
Kaynak: Tatoeba
She brought him linen for his poultices; she comforted, and encouraged him.
Sie brachte ihm Leinwand zu den Umschlägen, tröstete ihn und sprach ihm Mut ein.
Kaynak: Books
I consoled him with his favorite food.
Ich tröstete ihn mit seinem Lieblingsgericht.
Kaynak: Tatoeba
Alfred dropped alongside and was going to try to comfort her, but she said:
Alfred trottete nebenher und wollte sie trösten und beruhigen, aber sie sagte:
Kaynak: Books
'Is that true? ' she said, looking into his eyes.
Er hatte das gesagt, ohne viel zu überlegen, nur um sie zu trösten.
Kaynak: Books
This is tantamount to the hangman's salary being paid by the victim!
Das ist so, als würde das Opfer seinen Henker trösten!
Kaynak: Europarl
Among them are this baby being comforted in class by a yellow rubber duck (professor unidentified).
Hier z. B. wird ein Baby mithilfe einer gelben Gummiente getröstet (Dozent unbekannt).
Kaynak: GlobalVoices
It is their certain knowledge and solace that God is watching over His church everywhere.
Sie sind gewiss, dass Gott überall über seine Kirche wacht, und trösten sich damit.
Kaynak: Europarl
K. was slightly consoled by this explanation and looked around to see where the second door was.
K., durch diese Erklärung ein wenig getröstet, blickte herum, um die zweite Tür zu finden.
Kaynak: Books
He had heard of his loss, and consoled him as well as he could.
Er hatte Karls Unglück erfahren und tröstete ihn, so gut er konnte.
Kaynak: Books
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: