Almanca-İngilizce sözlük "bemessen"

"bemessen" İngilizce çeviri

bemessen
transitives Verb | transitive verb v/t <irregulär, unregelmäßig | irregularirr, kein ge-; h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • calculate
    bemessen Zeit etc
    bemessen Zeit etc
Örnekler
  • determine
    bemessen Preis, Strafe etc
    fix
    bemessen Preis, Strafe etc
    set
    bemessen Preis, Strafe etc
    bemessen Preis, Strafe etc
Örnekler
  • dimension
    bemessen Technik | engineeringTECH maßlich
    size
    bemessen Technik | engineeringTECH maßlich
    bemessen Technik | engineeringTECH maßlich
  • rate
    bemessen Technik | engineeringTECH eine Leistung
    bemessen Technik | engineeringTECH eine Leistung
  • proportion
    bemessen Technik | engineeringTECH anteilig, untereinander
    bemessen Technik | engineeringTECH anteilig, untereinander
  • dose
    bemessen Technik | engineeringTECH dosieren
    bemessen Technik | engineeringTECH dosieren
  • measure
    bemessen Technik | engineeringTECH messen
    bemessen Technik | engineeringTECH messen
bemessen
reflexives Verb | reflexive verb v/r

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
  • sich bemessen (nach according to)
    sich bemessen (nach according to)
bemessen
Neutrum | neuter n <Bemessens>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

We have become used to valuing everything in terms of money.
Wir haben uns daran gewöhnt, alles in Geld zu bemessen.
Kaynak: Europarl
Unfortunately, costs often come up because they are easy to measure.
Leider werden oft Kosten zitiert, weil sie leicht zu bemessen sind.
Kaynak: Europarl
I intend to be very crisp on time.
I habe vor, die Zeit sehr genau zu bemessen.
Kaynak: Europarl
I am very firm when time is limited.
Ich bin sehr konsequent, wenn die Zeit knapp bemessen ist.
Kaynak: Europarl
The aforesaid sum is already too generous.
Die genannte Summe ist bereits zu großzügig bemessen.
Kaynak: Europarl
It can't be measured in terms of money.
Das lässt sich nicht in Geld bemessen.
Kaynak: Tatoeba
The Luxembourg proposal was already scarce and at the limits of acceptability.
Der luxemburgische Vorschlag war ja schon knapp bemessen und ging an die Grenze des Zumutbaren.
Kaynak: Europarl
Kaynak
bemessen
Partizip Perfekt | past participle pperf

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • bemessen → bkz „bemessen
    bemessen → bkz „bemessen
bemessen
Adjektiv | adjective adj

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • limited
    bemessen Zeit, Geduld etc
    bemessen Zeit, Geduld etc
Örnekler
  • rationed
    bemessen Essen, Geld etc
    bemessen Essen, Geld etc
Örnekler
etwas zu hoch bemessen
to calculateetwas | something sth too high
etwas zu hoch bemessen
karg bemessen sein
to be (very) meagre britisches Englisch | British EnglishBr
karg bemessen sein
karg bemessen sein
to be strictly limited, to be (very) restricted
karg bemessen sein
karg bemessen sein
to be (very) scantyoder | or od meager amerikanisches Englisch | American EnglishUS
karg bemessen sein
meine Zeit ist sehr knapp bemessen
meine Zeit ist sehr knapp bemessen
unsere Zeit ist knapp bemessen
our time is limited (oder | orod short)
unsere Zeit ist knapp bemessen
We have become used to valuing everything in terms of money.
Wir haben uns daran gewöhnt, alles in Geld zu bemessen.
Kaynak: Europarl
Unfortunately, costs often come up because they are easy to measure.
Leider werden oft Kosten zitiert, weil sie leicht zu bemessen sind.
Kaynak: Europarl
I intend to be very crisp on time.
I habe vor, die Zeit sehr genau zu bemessen.
Kaynak: Europarl
I am very firm when time is limited.
Ich bin sehr konsequent, wenn die Zeit knapp bemessen ist.
Kaynak: Europarl
The aforesaid sum is already too generous.
Die genannte Summe ist bereits zu großzügig bemessen.
Kaynak: Europarl
It can't be measured in terms of money.
Das lässt sich nicht in Geld bemessen.
Kaynak: Tatoeba
The Luxembourg proposal was already scarce and at the limits of acceptability.
Der luxemburgische Vorschlag war ja schon knapp bemessen und ging an die Grenze des Zumutbaren.
Kaynak: Europarl
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: