Almanca-İngilizce sözlük "eigentümlich"

"eigentümlich" İngilizce çeviri

eigentümlich
Adjektiv | adjective adj

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • peculiar (Dativ | dative (case)dat to)
    eigentümlich typisch
    characteristic (Dativ | dative (case)dat of)
    eigentümlich typisch
    eigentümlich typisch
Örnekler
  • ein diesem Lande eigentümlicher Brauch
    a custom peculiar to this country
    ein diesem Lande eigentümlicher Brauch
  • das ist ihm eigentümlich
    that is characteristic of him, that is typical of him, that is just like him
    das ist ihm eigentümlich
  • peculiar
    eigentümlich seltsam
    strange
    eigentümlich seltsam
    odd
    eigentümlich seltsam
    singular
    eigentümlich seltsam
    queer
    eigentümlich seltsam
    eigentümlich seltsam
Örnekler
  • eigentümlicher Mensch
    peculiar (oder | orod funny, odd) person
    eigentümlicher Mensch
  • er hat die eigentümlichsten Vorstellungen
    he has the most peculiar (oder | orod the quaintest) ideas
    er hat die eigentümlichsten Vorstellungen
eigentümlich
Adverb | adverb adv

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
eigentümlich
Neutrum | neuter n <Eigentümlichen>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
  • das Eigentümliche an der Sache
    the peculiar thing about the matter
    das Eigentümliche an der Sache
Like most diseases, it has its own symptoms.
Genauso wie viele Krankheiten hat es seine eigentümlichen Symptome.
Kaynak: Tatoeba
I am not strange, but wicked.
Ich bin weiter nicht eigentümlich, mir ist nur nicht recht wohl.
Kaynak: Books
It is strange that the currency in this territory is the euro.
Es ist eigentümlich, dass die Währung in diesem Gebiet der Euro ist.
Kaynak: Europarl
Max Weber thought that was peculiarly Protestant.
Max Weber dachte, dies sei eigentümlich für Protestanten.
Kaynak: TED
This milk has a peculiar smell.
Diese Milch hat einen eigentümlichen Geruch.
Kaynak: Tatoeba
This committee that I sit on is a peculiar committee of Parliament.
Dieser Ausschuss, in dem ich sitze, ist ein eigentümlicher Ausschuss des Parlaments.
Kaynak: Europarl
Indeed he pronounced these words in a strange manner:
Und wahrhaftig, da sagte er mit eigentümlicher Betonung:
Kaynak: Books
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: