İngilizce-Almanca sözlük "taboo"

"taboo" Almanca çeviri

taboo
[təˈbuː; tæ-]adjective | Adjektiv adj

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • geächtet, ausgestoßen
    taboo outcast
    taboo outcast
taboo
[təˈbuː; tæ-]noun | Substantiv s

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

  • Tabuneuter | Neutrum n
    taboo
    taboo
  • Verbotneuter | Neutrum n
    taboo
    taboo
  • Ächtungfeminine | Femininum f
    taboo
    taboo
  • Achtfeminine | Femininum f
    taboo
    taboo
  • priesterliche Heiligsprechungor | oder od Verfluchung bei den Polynesiern
    taboo
    taboo
Örnekler
  • to putsomething | etwas sth under taboo
    something | etwasetwas für tabu erklären
    to putsomething | etwas sth under taboo
taboo
[təˈbuː; tæ-]transitive verb | transitives Verb v/t

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Tatsächlich ist auch vieles, was unter dem Vorsitzenden Mao geschah, noch immer tabu.
Indeed, much of what happened under Chairman Mao remains taboo.
Kaynak: News-Commentary
Unsere führenden Politiker allerdings betrachten diese Themen als Tabu.
Yet our leaders consider these subjects taboo.
Kaynak: News-Commentary
Herr Barnier, Sie haben eben gesagt, es darf keine Tabus geben.
You have just said, Mr Barnier, that there must be no taboos.
Kaynak: Europarl
Wir müssen mit dem Tabu brechen.
We must break the taboo.
Kaynak: Europarl
Eine grundlegende Reform der Gemeinsamen Agrarpolitik sollte nicht länger ein Tabu bleiben.
Fundamental reform of the Common Agricultural Policy should not remain a taboo.
Kaynak: News-Commentary
Jetzt ist endlich das Tabu, das bisher eine Debatte verhinderte, gebrochen.
Now, at last, the taboo that prevented debate has been broken.
Kaynak: News-Commentary
Aber es stehen ja Wahlen bevor, und infolgedessen ist das mit P beginnende Wort tabu.
But with the elections just around the corner, the P-word has become taboo.
Kaynak: Europarl
Bislang war dies gewissermaßen ein Tabuthema.
Hitherto, this has been somewhat taboo up to a certain point.
Kaynak: Europarl
Merkwürdigerweise ist das einzige Tabuthema in dieser Diskussion das Bevölkerungswachstum.
Curiously, the one taboo area in this discussion is population.
Kaynak: News-Commentary
Obwohl Homosexualität noch immer ein Tabu ist, scheinen Homosexuelle dort sicher zu sein.
Although homosexuality remains taboo, gays seem safe.
Kaynak: News-Commentary
Die Themen, mit denen sich Esther-Karins Gedichte befassen, umfassen Tabu-Themen wie Sexualität.
The themes of Esther-Karin s poems ’ include taboo subjects such as sexuality.
Kaynak: GlobalVoices
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: