Almanca-İngilizce sözlük "kennenlernen"

"kennenlernen" İngilizce çeviri

kennenlernen
transitives Verb | transitive verb v/t <trennbar | separabletrennb; -ge-; h>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
Örnekler
Örnekler
kennenlernen
Neutrum | neuter n <Kennenlernens>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Örnekler
Land und Leute kennenlernen
to get to know the country and its people
Land und Leute kennenlernen
das Leben kennenlernen
to get to know life
das Leben kennenlernen
das wahre Gesicht eines Landes kennenlernen
to get to know the true face of a country
das wahre Gesicht eines Landes kennenlernen
einander kennenlernen
to get to know one another
einander kennenlernen
We will have the opportunity to get to know them even better in the hearings.
Wir werden sie in den Anhörungen jetzt noch besser kennenlernen.
Kaynak: Europarl
Discover Yemen through its Literature: Six Contemporary Authors Worth Reading · Global Voices
Den Jemen über seine Literatur kennenlernen: Sechs lesenswerte zeitgenössische Autoren
Kaynak: GlobalVoices
I first found it in Ghana, where it is called'Oware'.
Ich habe es in Ghana kennengelernt, wo es Oware heißt.
Kaynak: GlobalVoices
We did not get the chance to hear all sides of the debate.
Wir hatten nicht die Chance, alle Seiten kennenzulernen.
Kaynak: Europarl
The Irish example, which I had the pleasure to learn about, is a good one.
Irland, das ich kennenlernen durfte, ist dafür ein sehr gutes Beispiel.
Kaynak: Europarl
I began to learn our history.
Ich begann, unsere Geschichte kennenzulernen.
Kaynak: GlobalVoices
I learned about loyalty and commitment and choice.
Ich habe Loyalität, Hingabe und Entscheidung kennengelernt.
Kaynak: GlobalVoices
She obviously never met Mrs Thatcher!
Sie hat offenbar nie Frau Thatcher kennengelernt!
Kaynak: Europarl
It is the place where I met my wife Sandra at a human rights course.
Hier habe ich während meines Studiums der Menschenrechte meine Frau Sandra kennengelernt.
Kaynak: Europarl
I remember meeting her outside the audition room for the first time.
Ich erinnere mich, ich habe sie das erste Mal draußen vor dem Auditorium kennengelernt.
Kaynak: GlobalVoices
When you are traveling, you want to learn about your destination.
Wenn man reist, möchte man sein Reiseziel kennenlernen.
Kaynak: GlobalVoices
The European works councils must be able to get to know each other better.
Sie müssen sich besser kennenlernen können.
Kaynak: Europarl
Kaynak

Fikrinizi bizimle paylaşın!

Ücretsiz Çevrimiçi Langenscheidt Sözlüğü beğendiniz mi?

Değerlendirmeniz için çok teşekkürler!

Çevrimiçi sözlüklerimizle ilgili geribildirimleriniz mi var?

Bir çeviri mi eksik, dikkatinizi bir hata mı çekti ya da sadece bizi takdir etmek mi istiyorsunuz? Lütfen geribildirim formunu doldurun. E-posta adresinizi belirtmek tercihinize bağlıdır ve veri korumamıza göre sadece talebinizin yanıtlanmasına yarar.

Onay işareti koyarak robot olmadığınızı doğrulayın.*

*Zorunlu alan

Lütfen işaretli alanları doldurun.

Geribildiriminiz için çok teşekkürler!

Bizi ziyaret edin: