„demek“ demek <der; diyor> Tüm çevirilere genel bakış (Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun) sagen das heißt, also sagen (-e zu) demek demek Örnekler olmaz demeye getirdi sie meinte (indirekt): „Nein“ olmaz demeye getirdi deme gitsin ganz unbeschreiblich deme gitsin dur demeye kalmadı kaum konnte man „Halt!“ sagen, als dur demeye kalmadı diyecek yok (-e) es gibt nichts einzuwenden gegen diyecek yok (-e) dediği dedik olmak seinen Willen durchsetzen dediği dedik olmak ne demezsin! wie recht du hast! ne demezsin! Örnekleri gizleÖrnekleri göster Örnekler … demek (bir şeye, biri(si)ne) heißen, nennen-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk halten (von) … demek (bir şeye, biri(si)ne) ona yalancı diyorlar sie nennen ihn einen Lügner ona yalancı diyorlar desene! sieh mal an! desene! Örnekler dedi mi kaum (geschiehtbir şey(i) | etwas etwas) dedi mi saat üç dedi mi … kaum schlägt die Uhr drei … saat üç dedi mi … der demez kaum …, da … der demez (bir hafta) demeden es war noch keine Woche vergangen … (bir hafta) demeden Örnekleri gizleÖrnekleri göster das heißt, also demek demek Örnekler demek (oluyor) ki das heißt also demnach demek (oluyor) ki demek(tir) bedeutet, bedeuten demek(tir) bu bir servet demek das ist ja ein Vermögen bu bir servet demek … (Türkçe) ne demek was bedeutet … (auf Türkisch)? … (Türkçe) ne demek Örnekleri gizleÖrnekleri göster
