oğlu- Almanca-çeviri - Langenscheidt Türkçe-Almanca sözlük

„el“

el

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Volk Land, Heimat Außenseiterin, Fremde

Volkcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n
el

el

Örnekler

el gün

alle, (das) Publikum, die anderen

el gün

Landcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n
el

el
Heimatdişil | weiblich f
el

el

Fremde(r)
el

el
Außenseiter(in)Maskulinum mit Femininendung in Klammern m(f)
el

el

Örnekler

el oğlu

(der) Fremde

el oğlu

„amca“

amca

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Onkel, Typ

Onkeleril | männlich m (Bruder des Vaters)
amca

amca
Anrede für einen älteren Mann
amca konuşma dili | umgangssprachlichumg

amca konuşma dili | umgangssprachlichumg
Typeril | männlich m
amca teklifsiz, argo | salopp, Slangsl

amca teklifsiz, argo | salopp, Slangsl

Örnekler

amca kızı

Cousinedişil | weiblich f

amca kızı
amca oğlu

Cousineril | männlich m

amca oğlu

„sütoğul“

sütoğul

<-oğlu>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

als Säugling aufgezogener Pflegesohn

(als Säugling aufgezogener) Pflegesohneril | männlich m
sütoğul

sütoğul

„oğul“: isim

oğul

isim | Substantiv, substantivisch subst <oğlu>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Sohn, Bube

Sohneril | männlich m
oğul

oğul
Bubeeril | männlich m Karte
oğul

oğul

Örnekler

oğul arısı

Bienenschwarmeril | männlich m

oğul arısı

„oğul“: ünlem

oğul

ünlem | Interjektion, Ausruf int <oğlu>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

mein Junge!, mein Kind!

mein Junge!, mein Kind!
oğul

oğul

Örnekler

hin oğlu hin!

durchtrieben, und wie!

hin oğlu hin!

„dayı oğlu“

dayı oğlu

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Cousin

Cousineril | männlich m
dayı oğlu

dayı oğlu

„köpek“

köpek

<-ği>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Hund

Hunderil | männlich m
köpek

köpek

Örnekler

köpek kulübesi

Hundehüttedişil | weiblich f

köpek kulübesi
köpek maması

Hundefuttercinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n

köpek maması
köpek oğlu kaba, ayıp | vulgärer Ausdruckvulg

Hundesohneril | männlich m

köpek oğlu kaba, ayıp | vulgärer Ausdruckvulg

„baba“

baba

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Vater Pfosten Vorsteher, Abt Mafiaboss, großer Fisch Penis

Vatereril | männlich m
baba

baba

Örnekler

baba adam

väterlicher Typ

gutmütiger, großzügiger Mann

baba adam
baba evi

Elternhauscinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n

baba evi
baba nasihati

väterlicher Rat

baba nasihati
babadan oğula

von Geschlecht zu Geschlecht

babadan oğula
babalarımız

unsere Väterveya | oder od Vorväter

babalarımız
babana rahmet

vergelts Gott

babana rahmet
babası (veya | oderod babaları) tutmak (-in)

verrückt spielen

babası (veya | oderod babaları) tutmak (-in)
babası (veya | oderod babaları) tutmak (-in) konuşma dili | umgangssprachlichumg

vor Wut außer sich geraten

babası (veya | oderod babaları) tutmak (-in) konuşma dili | umgangssprachlichumg
babasının hayrına çalışmak

für ein (Ei und ein) Butterbrot arbeiten

babasının hayrına çalışmak
(tam) babasının oğlu (kızı)

wie der Vater, (genau) so der Sohn (die Tochter)

(tam) babasının oğlu (kızı)
ha babam (ha)

immer weiter, immer mehr

ha babam (ha)
içiyor babam içiyor

er trinkt und trinkt

içiyor babam içiyor
Örnekleri gizleÖrnekleri göster

Pfosteneril | männlich m
baba

baba

Vorstehereril | männlich m
baba

baba
Abteril | männlich m Derwischorden
baba

baba

Mafiabosseril | männlich m
baba

großer Fisch
baba

baba

Peniseril | männlich m
baba kaba, ayıp | vulgärer Ausdruckvulg

baba kaba, ayıp | vulgärer Ausdruckvulg

„yok“: sıfat | zarf

yok

sıfat | Adjektiv, adjektivisch adj &zarf | Adverb adv <-ku; -ğu>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

… ist nicht da, … nicht vorhanden, gibt es nicht nein

… ist nicht da, … nicht vorhanden, gibt es nicht
yok

yok

Örnekler

yok denecek kadar az

verschwindend gering

yok denecek kadar az
yok devenin başı!

ganz unmöglich!

von wegen!

yok devenin başı!
yok etmek

vernichten, liquidieren, ausmerzen

yok etmek
ortadan yok etmek

zum Verschwinden bringen

ortadan yok etmek
yok edici

vernichtend

Vernichtungs-

yok edici
yok edilme

Liquidierungdişil | weiblich f

Vernichtungdişil | weiblich f

yok edilme
yok olmak

vernichtet (veya | oderod ausgemerzt) werden

yok olmak
yok yoksul

bettelarm

yok yoksul
Örnekleri gizleÖrnekleri göster

nein
yok

yok
yok → bkz „yo“

yok → bkz „yo“

Örnekler

yok canım

keineswegs

was du nicht sagst!

ach wo!

yok canım

„yok“: isim

yok

isim | Substantiv, substantivisch subst <-ku; -ğu>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

Nichts

Nichtscinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n
yok

yok

Örnekler

yoktan var etmek

(aus dem Nichts)bir şey(i) | etwas etwas schaffen

yoktan var etmek
yok pahasına

zu einem Spottpreis

yok pahasına
yok yere

völlig nutzlos

grundlos

yok yere
bu şehirde yok yoktur

in dieser Stadt ist alles da, was das Herz begehrt

bu şehirde yok yoktur
yok oğlu yok

ganz und gar nichts

yok oğlu yok
yok satmak

reißenden Absatz finden Ware

yok satmak
Örnekleri gizleÖrnekleri göster

„yok“: bağlaç

yok

bağlaç | Konjunktion, Bindewort konj <-ku; -ğu>

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

aber wenn …

aber wenn …
yok

yok

Örnekler

yok … yok

einmal … dann wieder (veya | oderod außerdem, dann noch …)

yok … yok
yok yorgunmuş, yok hastaymış …

einmal ist er/sie (angeblich) müde, dann wieder krank …

yok yorgunmuş, yok hastaymış …

„kendi“: zamir

kendi

zamir | Pronomen pron

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

selbst, er, selber, sie, es

selbst, selber
kendi

kendi
er, sie, es
kendi

kendi

Örnekler

(ben) kendim

ich (selbst)

(ben) kendim
(sen) kendin

du (selbst)

(sen) kendin
kendi(si)

er, sie, es (selbst)

kendi(si)
kendimiz

wir (selbst)

kendimiz
kendiniz

ihr (selbst), Sie (selbst)

kendiniz
kendileri

sie (selbst)

kendileri
kendime

mir

kendime
kendimi

mich

kendimi
kendim ettim, kendim buldum

es ist nur mein eigener Fehler

kendim ettim, kendim buldum
Örnekleri gizleÖrnekleri göster

„kendi“: sıfat

kendi

sıfat | Adjektiv, adjektivisch adj

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

eigen

eigen
kendi

kendi

Örnekler

kendi evim

mein eigenes Haus

kendi evim
kendi sorunun

dein (eigenes) Problem

kendi sorunun
kendi kitabı

sein/ihr eigenes Buch

kendi kitabı
kendi oğlu

sein/ihr leiblicher Sohn

kendi oğlu
kendi başına

selbstständig, auf eigene Faust

kendi başına
kendi derdine düşmek

sich um sich selbst kümmern müssen

kendi derdine düşmek
kendi dünyasında yaşamak

in seiner eigenen Welt leben

kendi dünyasında yaşamak
kendi düşen ağlamaz

wie man sich bettet, so liegt man

kendi düşen ağlamaz
kendi göbeğini kesmek

sich nur auf sich selbst verlassen

kendi göbeğini kesmek
kendi yağıyla kavrulmak

im eigenen Saft schmoren

kendi yağıyla kavrulmak
kendi halinde , kendi havasında

eigenbrötlerisch

kendi halinde , kendi havasında
kendi işini kendin yap

do it yourself

kendi işini kendin yap
Örnekleri gizleÖrnekleri göster

„kendi“: zamir

kendi

zamir | Pronomen pron

Tüm çevirilere genel bakış

(Daha fazla ayrıntı için çeviriye tıklayın/dokunun)

sich

sich
kendi

kendi

Örnekler

ben kendime güveniyorum

ich verlasse mich auf mich selbst

ben kendime güveniyorum
kendinden geçmek

in Ohnmacht fallen

kendinden geçmek
kendine güvenen

selbstsicher

kendine güvenen
kendine

vor sich

mit sich selbst

ganz allein

selbst-

kendine
kendine gelmek

zu sich (-e hali | Dativdat) kommen

kendine gelmek
kendine gelmek

sich einrenken Sache

kendine gelmek
kendimi iyi bulmuyorum

ich fühle mich nicht wohl

kendimi iyi bulmuyorum
kendini üşütmüş

er/sie hat sich erkältet

kendini üşütmüş
kendini atmak

sich stürzen (-den aus-e hali | Dativ dat)

kendini atmak
kendini dev aynasında görmek

sehr eingebildet sein

kendini dev aynasında görmek
kendini beğenmek

viel von sich (-e hali | Dativdat) halten

kendini beğenmek
kendini bırakmak

sich gehen lassen

sich überlassen (-e-e hali | Dativ dat)

kendini bırakmak
kendini dirhem dirhem satmak

zimperlich sein

kendini dirhem dirhem satmak
kendini dirhem dirhem satmak konuşma dili | umgangssprachlichumg

sich anstellen

kendini dirhem dirhem satmak konuşma dili | umgangssprachlichumg
kendini bulmak

wieder zu sich (-e hali | Dativdat) kommen

eine Persönlichkeit werden

kendini bulmak
kendini göstermek

sich zeigen, auftreten

sich hervortun

kendini göstermek
kendini ispat etmek

sich behaupten

kendini ispat etmek
kendini ispat ihtiyacı

Geltungsbedürfniscinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n

kendini ispat ihtiyacı
kendini tanıtmak

sich vorstellen

kendini tanıtmak
kendini toparlamak

sich zusammennehmen

Vernunft annehmen

zunehmen

kendini toparlamak
kendini vermek (-e)

sich hingeben-e hali | Dativ dat

sich aufopfern für

kendini vermek (-e)
Örnekleri gizleÖrnekleri göster

Türkçe-Almanca sözlük "oğlu"